Bazen zamana bırakmak gerekir

Editörün Seçtiği

Olayların gidişatını zamana bırakmak ben de dahil bir çok insanın sevmediği bir durum. Hayatta yapacağımız tüm işlerin kontrolünün...

11 Eki 2015

DUYURU: Yakında geliyorum

En son 21 Eylül'de yazı yazmışım. Okulların açılmasıyla beraber gelen yorgunluk nedeniyle ne yazık ki yazı yazamadım.

1 hafta içinde bloguma dönüp yazılarımı yayınlamayı planlıyorum.

Blogun yeni döneminde kategoriler şöyle olacak:
  • Kişisel
  • Neler Öğrendim
  • Edebi Notlar
  • Tarihte bugün neler oldu?
  • Dünya'da bugün neler oldu?
  • Wordpress Dersleri
  • Blogger Dersleri
  • C Programlama Dili Dersleri
Çok yüksek ihtimalle bu bloga her gün en az bir yazı girilecek. Bekliyoruz...

21 Eyl 2015

Ben bir şeyler öğrendim #2

Ben bir şeyler öğrendim serisini her Pazartesi yayınlayacağımı önceki yazımda söylemiştim. Aradan 2 hafta geçti. Önceki Pazartesi bu yazıyı yazmayı unutmuşum. Bu yazımda iki haftayı da telafi edeceğim.

Su aygırılar memeli otçul hayvanlardır ve süt salgılarlar. Su aygırıların sütleri pembe renklidir ve az miktarda salgılanır. Bu nedenle insanların içmesi için satılmaz. Su aygırılar karaya çıktıklarında hızlıca su kaybederler ve vücutlarında güneş yanığı oluşur. Bu yanıkların önlenmesi için Hipposudoric ve Norhipposudoric acid salgılanır.

14 Eyl 2015

Bilgisayarımda Kullandığım Programlar #Mim

Blogumdaki ilk mimle karşınızdayım. Bu ilki yaşatan KlonBalon'a teşekkür ediyorum. Başlıktan da anlayacağınız üzere bu mim, bilgisayarlarımızda hangi programları kullandığımızı merak eden bir mim. Bu merakı daha fazla sürdürmeye gerek yok. İşte dünya! Açıklıyorum kullandığım programları, beklenen an geldi.

Danimarkalı Polis Abimiz - Ne kadar da iyi bir adam!

Danimarkalı polisin Suriyeli bir çocukla oyun oynarken çekildiği görüntü şu sıralar sosyal medyada çok konuşulan konular arasında. "Aman da çok iyi polis, yürekli adam, adamın dibi" gibi yorumlar yapılıyor sürekli. Bunda bir sıkıntı yok, kötü bir şey söylemek imkansız bana göre de. Ama bazı kadınlar işi çok abartmış, Danimarkalı polis abiye bir sürü evlilik teklifi gelmiş. Bu tekliflerin polisin gerçekten yardımsever biri olduğu için değil de sarışın ve yakışıklı diyebileceğimiz bir abimiz olduğu için geldiğini düşünüyorum. Ve sonra popülarizmin ve fırsatçılığın pençesinden kurtulamamış bu insanlara yardımcı olabilecek bir fikir geldi aklıma. Belki bir kısmet bulunur bu insanlara.

Dedim ki: "Suriyeli kardeşlerimize yardım eden Mehmetçiklerimizin fotoğraflarını paylaşmalıyım. Elbette ordumuz, Suriyelileri istemeyen ve onları küçük gören Avrupa Birliği'nin üye ülkesinin polisinden daha fazla fedakarlık gösterdi."

Bu kadar ilgi çeker mi bilinmez. Bildiğim tek şey var. İnsanlık henüz keşfedemediğimiz bir yere, hiç dönmemek üzere pılısını pırtısını toplayıp kaçtı. Bulana kadar daha çok çekeceğimiz var zalim, popülarist ve fırsatçı kişilerden.

Suriyeli insanlara fedakarca yardım eden Mehmetçiklerin, aslanların fotoğrafları: (Üstüne tıklayarak, tam boyutlarıyla görebilirsiniz.)













9 Eyl 2015

YGS - LYS'de başarısız olmak için yapmanız gereken 7 şey

Eğer bir YGS-LYS öğrencisiyseniz başlık biraz tuhaf gelmiş olabilir. Zira bugüne kadar sizin pek de takmadığınız tavsiyelerde bulunuldu sizlere. Bu yazıyı yazarak bu durumu değiştiriyorum!

Bu yazı sizlere barajı geçememe garantisi vermektedir. Yine de okumaya emin misiniz? Siz bilirsiniz, karışmıyorum.
  1. Mutlaka televizyon karşısında ders çalışın. Ne gereği var canım odanızda masa başında falan çalışmaya. O kadar zekisiniz ki bir yandan televizyondan gelen seslerle mükemmel işler başarabilirsiniz. Hatta bu kadar zeki olan bir insan da çalışmamalı zaten. Bırakın kitapları. Dışarıda hava ne kadar güzel.
  2. Ders çalışırken kulaklıkla Haluk Levent falan dinleyin, mutlaka sözlü ve gürültülü bir müzik olsun ama. Yoksa bozuşuruz kardeşim. Öyle sözsüz, slow parçalar falan bozar öğrenci adamı.
  3. Ödevleri önemsemeyin hacı. Yapmaya ne gerek var. Ödevi veren hoca da anlamıyor zaten bu işten ki ödev veriyor sizlere. (!)

8 Eyl 2015

Ben bir şeyler öğrendim #1

Yazıya geçmeden önce yazıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. Artık bundan sonra her Pazartesi akşamı o hafta öğrendiklerimi esprili bir şekilde yazacağım. Bu yazıların adını da "Bu Hafta Beynime Tıkıştırdıklarım" olarak belirledim. İyi eğlenceler.
Herkese selam. Nassınız iyisiniz inşallah. Beni sorarsanız fena değil işte yuvarlanıp gidiyoruz. Her neyse. Hadi başlayalım.

Yandaki fotoğraf İngiltere'nin Abbey Road adlı caddesine ait. The Beatles'ın bu caddede yandaki fotoğrafta gördüğünüz yaya yolunda yürürken çekilen fotoğrafından sonra insanlar Abbey Road'da aynı pozu vermeye başlamışlar. Bu adreste Abbey Road'ın canlı görüntüleri var. Mutlaka izleyin. İnsanlar yola adımını atar atmaz arabalar anında duruyor ve yol veriyor. Yol vermezlerse çok güzel bir cezası var. Arabalar yol verdikleri gibi, yolun ortasında Beatles pozu verip fotoğraf çekilen insanlara da sabır gösteriyorlar. Adamlar hakikaten medeniyet ne demek çok güzel öğretiyorlar bize. Anlatıyor da olabilirler gerçi. Öğrenebiliyor muyuz onu daha çözemedim Bizi çok çok geriden takip eden Avrupalıları şu an biz çok çok çok geriden takip ediyoruz. Düzelir mi? Ne bileyim ben.

Zincifre Nedir?

Zincifre, kırmızı renkli doğal cıva sülfüre verilen addır. Deri hastalıklarına, özellikle sivilce problemlerinde eski dönemlerde kullanılmıştır.

- Peki bloguma bu adı neden koydum?
- Hedefimde blog siteme ilginç bir isim bulmak vardı. Ve karşıma bu çıktı. Sağlık alanında kullanılmasıyla yazı yazdığım anlarda ruhumun iyileşmesi arasında bir bağ bulduğum için bloguma bu adı verdim. Fikriyat'ın anlamı ise "fikirler"dir. -at eki Arapçadır ve Türkçedeki çoğul ekleri ile aynı görevi yapmaktadır.

Sahip olduğu kırmızı renk de çok hoş. Kırmızıyı severim. :)

6 Eyl 2015

Bazen zamana bırakmak gerekir

Olayların gidişatını zamana bırakmak ben de dahil bir çok insanın sevmediği bir durum. Hayatta yapacağımız tüm işlerin kontrolünün tamamen bizim elimizde olmasını, çektiğimiz yere gelmesini istiyoruz her zaman. Yani aslında istediğimiz şey, güllük gülistanlık bir hayattan başka bir şey değil.

Hayat bir tecrübe. Yaş ilerledikçe, yeni yeni tecrübeler edindikçe her şeyin tamamen bizim kontrolümüz altında olamayacağını anlıyoruz aslında ama yine de "tam oto-kontrollü hayat" isteklerimiz süremeye devam ediyor.

Ben 2015 yılının yazında hayatta bazı şeylerin zamana bırakılarak çözülebildiğini gördüm. Tabi ki bu, "her şeyi tamamiyle elimizden bırakarak şansa dayalı bir hayat yaşamak iyidir." anlamına gelmiyor.

Biraz kontrol biraz da zaman birleşince bazı durumlar, hatta çoğu şey çözüme ulaşabiliyor. Ve itiraf etmeliyim ki bu durum insanı çok mutlu ediyor.

Mutlu bir hayat dileğiyle. Hoşçakalın.

5 Eyl 2015

Barış İçinde Yaşamak #1

Elbet mazlumların kazanacağı günler gelecektir.
Yeryüzünde barışın gerekleri bir türlü yerine gelmediği için her gün onlarca can gidiyor. Filistin'de, Suriye'de, Irak'ta, Türkiye'de acı var, ağlayış ve haykırış var. Evlat acısı var. Ana, baba, kardeş acısı var. Tarifsiz bir dram var, trajedi var. Geri getirilemeyecek canlar var.

Barış içinde yaşamak daha kolaydı oysaki. Günlerce, yıllarca üzerinde düşünüp, milyonlarca lira harcayarak silah, tank, askeri uçak ve helikopter üretmek, barış içinde yaşamaktan daha zor değil mi sizce de?


Önemli olan insanı yaşatmak halbuki. Öyle kuru kuru yaşatmak da değil. İnsanı, insanca yaşatmak. Açta açıkta, gözü yaşlı bir şekilde değil.

Dünya üzerinde dram var. Ve insanlar bundan kurtulmak istiyorlar. Tek çareleri acının olduğu coğrafyalardan kaçmak, yeni coğrafyalarda her şeye umutla bakabilecekleri günlere ulaşmak.

Zalimler için YAŞASIN CEHENNEM!
Ah be gül yüzlü çocuklar, geleceklerimiz, temiz yüreklilerimiz, canımızdan can... Anne elinden çıkmış ev yemeğinin mis gibi kokusuyla dolmuş bir evin, önünde çiçekleri olan bir penceresinden bakmalıydınız. Gökyüzüne, yıldızlara...