Bazen zamana bırakmak gerekir

Editörün Seçtiği

Olayların gidişatını zamana bırakmak ben de dahil bir çok insanın sevmediği bir durum. Hayatta yapacağımız tüm işlerin kontrolünün...

8 Eyl 2015

Ben bir şeyler öğrendim #1

Yazıya geçmeden önce yazıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. Artık bundan sonra her Pazartesi akşamı o hafta öğrendiklerimi esprili bir şekilde yazacağım. Bu yazıların adını da "Bu Hafta Beynime Tıkıştırdıklarım" olarak belirledim. İyi eğlenceler.
Herkese selam. Nassınız iyisiniz inşallah. Beni sorarsanız fena değil işte yuvarlanıp gidiyoruz. Her neyse. Hadi başlayalım.

Yandaki fotoğraf İngiltere'nin Abbey Road adlı caddesine ait. The Beatles'ın bu caddede yandaki fotoğrafta gördüğünüz yaya yolunda yürürken çekilen fotoğrafından sonra insanlar Abbey Road'da aynı pozu vermeye başlamışlar. Bu adreste Abbey Road'ın canlı görüntüleri var. Mutlaka izleyin. İnsanlar yola adımını atar atmaz arabalar anında duruyor ve yol veriyor. Yol vermezlerse çok güzel bir cezası var. Arabalar yol verdikleri gibi, yolun ortasında Beatles pozu verip fotoğraf çekilen insanlara da sabır gösteriyorlar. Adamlar hakikaten medeniyet ne demek çok güzel öğretiyorlar bize. Anlatıyor da olabilirler gerçi. Öğrenebiliyor muyuz onu daha çözemedim Bizi çok çok geriden takip eden Avrupalıları şu an biz çok çok çok geriden takip ediyoruz. Düzelir mi? Ne bileyim ben.

"Oh, mamma mia" sözünü duyardım şimdiye kadar da hiç merak etmemiştim yani. Şaşırınca söylendiği için yok artık anlamında diye düşünüyordum. Geçen yine karşıma çıktı. Bi araştırayım dedim. "Aman Tanrım" demekmiş. Yani mamma mia sözünü incelediğinizde mamma'nın anne anlamına geldiğini görürsünüz. Anne kelimesinden Tanrıyı nasıl ortaya çıkarıyorlar onu anlayamadım da sonuca bakarsam "Aman Tanrım" demek. He, çok önemli hayat kurtarıcı bir şey değil de işte genel kültür olsun. İtiraf ediyorum okullar tatil olduğu için feci işsizim.


Sakız çok garip bir madde. Bu yaşa geldim hala amacını çözemedim gerçekten. Hadi yapmışlar bu maddeyi ona tamam. Ama biz bunu neden çiğniyoruz ya. Vallahi bak çözemedim, deliricem yakında. Bu mereti çok uzun süre çiğnediğimde baş ağrısı başlıyor hemen bende. O yüzden çok çok arada sakız çiğnerim. Bu garip maddeyi çiğnemek için acı çekemem hiç. Şu an şunu fark ettim ki sakıza karşı içimde çok şeyler biriktirmişim, baya bir atar yaptım. He bi de bu sakız denen mereti çiğnemeyi abartan ablalarımız bulunmakta. Geçen şehirlerarası otobüste denk geldim, kadın bütün otobüsü inletti sakız çiğneme sesiyle. 3 buçuk saat sürdü yolculuk, terminale varana kadar çiğnedi, bıkmadı. Kurtarıcım kulaklığım oldu. Neyse, asıl konumuza geçelim. Sakız, konsantrasyonu artırıp stresi azaltırmış. Strese bir şey diyemem ama konsantrasyon kısmında bir eleştiri yapmam gerekiyor. Bu sakızı çiğnerken ben sakızla uğraşmaktan başka bi şey yapamıyorum ki. Konsantrasyonu sıfırlıyor bende.

Aaaa neyse, çok sakızdan muhabbet oldu. Dün bunları öğrendim, her gün yazar mıyım öğrendiklerimi, bilmiyorum, bir şeyler öğrenirsem yazarım herhalde.

2 yorum:

  1. Sakız plastik yerine geçebilecek bir madde aranırken bulunmuş bir şey. Hadi bu da benden olsun. Hatta bak bulan adamın adı da Thomas Adams :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok iyi oldu bunları öğrenmem. Plastik yerine geçebilecek bir madde aranırken bulunması çok garibime gitti. Hangi amaç uğruna bulunmuş ve şu an hangi amaç için kullanılıyor. :D
      Yorumun ve verdiğin bilgiler için teşekkür ederim. :)

      Sil